10 Eylül 2014 Çarşamba

2014 İkinci Çeyrek Büyümesi İlk Alarm Sesi mi ?

2014 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları bugün açıklandı. Büyüme rakamı; bir ülke vatandaşlarının ilgi dönemdeki mal ve hizmetlerinin belli bir para karşılığındaki değer toplamının bir önceki sene aynı dönemdeki toplama karşı değişimini gösterir. Gayri Safi Yurt içi Hasıla değişimi olarak adlandırılan bu mal ve hizmet toplamları cari fiyatlarla hesaplanır ve enflasyon etkisinden arındırmak için bir baz yıl üzerinden sabit fiyatlara çevrilir. 

İşte 2014 ikinci çeyreğinde GSYİH sabit fiyatlarla 2013 yılının ikinci çeyreğine göre sabit fiyatlarla %2,1 arttı. GSYİH'nın %65 ini oluşturan özel tüketim harcamaları %0,4 artış gösterirken, %10'unu oluşturan kamu harcamaları %2.4 arttı. Hasılanın %24'ünü oluşturan yatırım harcamaları %3.5 gerileme gösterirken bu gerileme özel sektörün yatırım azalması %4.1 olarak gerçekleşti. Özel sektörün inşaat yatırımları %4.3 artmasına karşın teçhizat alımlarında %7.6' lık sert bir düşüş yaşandı. Bu rakam GSYIH' da %1.1 gibi yüksek bir rakama denk geliyor ve beklentilerin bu denli şaşmasında en büyük etken olarak görülebilir.

GSYIH'nın %27.8'ine ulaşan ihracat %1.4' lük büyüme etkisi yaratırken, azalan ithalatın pozitif etkisi büyümede %1.3 oldu.

Başka bir ifade ile artan ihracat ve düşen ithalatın pozitif etkileri, özel sektör teçhizat alımlarının negatif etkisi ile birleşince  ( ithalattaki düşüşün başlıca nedeni ) büyüme sabit fiyatlarla 2.1 oldu.

Şimdi sizce para politikasında gevşeme ile alarm veren iç talebi artırmaya çalışmak mı, özel sektör yatırım harcamalarını teşvik etmek mi ya da ihracat artışını, ithalat azalışını teşvik edecek yapısal önlemler mi almak gerekir ? Hangisini yaparsanız enflasyon, faiz, döviz kuru, ödemeler dengesi, fon akışı değişkenlerini bozmadan rasyonel bir hareket yaparsınız ?

Ekonomi bilimini kağıt üzerinde oklar çizmek kadar kolay olsaydı 2008 Dünya Finansal ve Ekonomik krizi yaşanır mıydı ?

Yukarıdaki alternatiflerin hangisinin seçileceği veya yeni alternatiflere göre 2014 yılı büyümesi şekillenecek. Kamu harcamalarının artırılmasının eskiden işe yaradığı ancak şimdi işe yaramasından çok mali disiplini bozacağı için zarar getirmesi endişesi bulunmaktadır. 

2014 ikinci çeyrekte 19,9 milyar TL gelerek sadece % 0,4 artabilen özel tüketim harcamaları  2014 yılının ikinci yarısında sabit fiyatlarla 4 milyar TL ekstra artış gösteremezse ( 2013 üçüncü çeyrek 21,8 milyar TL, dördüncü çeyrek 21,1 milyar TL) , örneğin 2 milyar TL büyürse %3,3 lük daralma %68 pay ile GSYİH'yı %2.25 daraltır. 

2014 yılının ikinci yarısında azalan özel sektör talep ve yatırımlarının terse çevirebilecek güç çok zor görünüyor.

Özellikle 2014 ilk çeyrekteki %4.7' lik güçlü büyümenin 2015 yılında geçilmesi azalan ekonomik aktiviteye bakacak olursak bir diğer zor konu. Bu nedenle 2015 yılının ilk yarısına girerken ülkemizde resesyon endişelerinin başlaması bana şaşırtıcı gelmeyecektir...

Büyümenin hız kestiği, resasyon endişelerinin başlaması borsa üzerinde, özellikle bankacılık sektöründe kar düşüşü endişelerinin, batık kredi korkularının başlamasına sebebiyet verecektir.

Sağlıklı günler...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder